Kapısından içeri giripte, karşınızda yüzlerce kitapla karşılanmak hoş bir duygu...Sonra adımlarınız sizi değişik kategorilerin bulunduğu reyonlara götürür...Çantanızı omzunuzda iyice yerleştirir ve gözlerinizle hepsini ayrı ayrı süzersiniz ve hafifçe eğilir, 1 tanesini alırsınız...İşte o anda etrafınızdaki kişiler ya da tüm dünyadan uzaklaşmış, o kitabın içine girmek için sabırsızlanırsınız....İlk sayfadan başlarsınız ve sonra arka kapağını ve aradan bölümler okursunuz ,eğer hoşunuza gitmişse kasaya doğru yönelirsiniz ama o da ne 1 kitap, 1 kitap daha ve kasaya geldiğinizde önünüzde 3 kitap ve 1 şiir kitabı durmaktadır bile...
her kitapçıya gittiğimde ben bunları hissediyorum...peki siz neleri hissediyorsunuz?
geçen hafta 3 kitap aldım kendime....
Bunlardan ilki Nehir Roggendorf Eyüboğlu'nun Birharf Yayınlarından çıkardığı Gazi'nin Hüzünlü Aşığı....kitap Atatürk'ü seven bir Ermeni kızın ona karşı duyguları ve Atatürk ile tanışması yer alıyor...keyifle okuyacağınız bir kitap...benim kitapta anlamadığım tek nokta hikaye gerçek mi yoksa kurgulama mı?
Diğer kitabım Jennifer Haigh'in İthaki Yayınlarından çıkan "Bayan Kimble"...Kitaba pazar günü başladım ama dili ve konusu açısından akıcı bir kitap...
Son kitabım ise Robet Michael Ballantyne 'in Mercan Adası kitabı....
keyifli okumalar....
kucak dolusu sevgiler....
Not: fotoğraf Küçük Hikayeler'e aitir...