bazen ama bazen
ya da hep ve hep
sevginin çok özel olduğu bir yer,
ya da çok özel hissedilen bir omuz,
vardır...
vardır değil mi...
hani umutsuzluğa kapıldığımızda
pencereden yağan yağmura bakıp,
hafiften inen sisi izlerken
zamanın nasıl geçtiğini bilmediğimiz bir yer,
hani her aklımıza geldiğinde
bir demli çay eşliğinde
seyre daldığımız
düşüncelerin içinde kayıp olduğumuz bir
an
an vardır değil mi...
ya da yalnızlığın içinde kayıp olmak istemediğimiz
ve yalnızlıktan kaçmak için
kalabalıkların içine karıştığımız
ya da uykunun daha tatlı olduğu
bir zaman,
zaman vardır değil mi...
masumiyeti düşlerken,
aslında masumiyetin sadece bebeklere ve çocuklara
özgü olduğunu anladığımızda
zamanın çok geç olmadığının farkına varırız
varırız değil mi...
başka bir hikaye de görüşmek üzere
kucak dolusu sevgiler
keyifli haftasonları