şimdi denizin durgun olma zamanı,
belki de İstanbul'da erguvan,
ayaklarını tam yere bastığında,
kapını çalan aşka, vakit ayırma zamanı,
asla geçti gönül baharım diye düşünme,
aşk bu...
uzun yollar gitsende,
ruhunun temizlenmesi için bekleyeceksin,
kimbilir belki de hiç temizlenemeyecek
ama olsun,
gittiğin yollar,
dinlediğin hikayeler,
gördüklerin,
okudukların kadar,
anılar biriktirmiş olacaksın...
sonra bir sabah bol köpüklü kahveni yudumlarken,
tüm o anılar,
hikayeler birer birer geri gelecek
ve kapını çalacak...
belki de İstanbul'da erguvan,
ayaklarını tam yere bastığında,
kapını çalan aşka, vakit ayırma zamanı,
asla geçti gönül baharım diye düşünme,
aşk bu...
uzun yollar gitsende,
ruhunun temizlenmesi için bekleyeceksin,
kimbilir belki de hiç temizlenemeyecek
ama olsun,
gittiğin yollar,
dinlediğin hikayeler,
gördüklerin,
okudukların kadar,
anılar biriktirmiş olacaksın...
sonra bir sabah bol köpüklü kahveni yudumlarken,
tüm o anılar,
hikayeler birer birer geri gelecek
ve kapını çalacak...
işte buradayız diyecekler,
sakın korkma,
usulca misafir et,
gözlerini kocaman aç,
aç ki, anlasınlar onları ne kadar sevdiğini,
yoksa üzülürler anıların...
biliyor musun, içlerinden bazıları seni güldürecek,
bazıları da hüzünlendirecek,
sakın kendini sıkma,
ağlamak istiyorsan ağla,
şunu sakın unutma ki,
o anıların hepsi çok güzeldi...
sakın korkma,
usulca misafir et,
gözlerini kocaman aç,
aç ki, anlasınlar onları ne kadar sevdiğini,
yoksa üzülürler anıların...
biliyor musun, içlerinden bazıları seni güldürecek,
bazıları da hüzünlendirecek,
sakın kendini sıkma,
ağlamak istiyorsan ağla,
şunu sakın unutma ki,
o anıların hepsi çok güzeldi...
şimdi ayağa kalk ve bahçede ki ortancaları sula,
bir zamanlar incir ağacının gölgesinde kalmışlardı,
hani yaz sicaklarında tüm ailenin toplanıp karpuz yediği o güzel karo döşemeli yer...
ha birde martılara selam söyle..
başka bir hikayede görüşmek üzere...
kucak dolusu sevgiler...
keyifli haftasonları