Beyaz çamaşırlar,
el işi yatak örtüleri,
eski bir sandık,
içinde pek çok anı,
elma ağacının altında tavla,
düşeş mi, şeş mi...
sarı sokak lambası,
köy kahvesi,
limonata,
pala bıyık,
Eski bir Rum sineması,
mum ışığında içilen Türk kahvesi,
Dağ havası,
köy havası,
hepsi ve daha fazlasını bulduğumuz Şirince'de...
Aslında günübirlik gidecektik, ama bir gece kalmaya karar verdik.Sonra o kadar sevdik ki bir gece daha kaldık.
Doğa Pansiyon'un sahibi Mustafa Bey ve eşine çok teşekkür ederiz.
Sokaklarında kendimizi bulduk, hoş sohbetler ettik, yemekler yedik.
Özlem Gözleme Evi'nde Ali'nin maceralarını dinleyip, odun ateşinde pişen yemeklerden yedik. Tam karşısında ki Kıvırcık şaraplarında Kıvırcık amca ve eşi ile uzun sohbetler ettik.
Hayat oralarda belki daha anlamlı, belki daha huzurlu, umarım bu büyüsü hiç bozulmaz.
ve iftar zamanı etrafa yayılan sessizliğin içinde, Ramazan davulcusunun o güzel manilerine kulak kabarttık.
güzel bir hafta diliyorum
kucak dolusu sevgiler
Bu yeni designi begendigim komsucugum, ben de yakinda bir bahar temizligi yapacagim bakalim, hayirlisi :D
seni cok derinden gider gördüm :D
Posted by: Mr.TD | September 22, 2009 at 11:07 AM
zeynusum,
sirince seni sarip sarmalamis, sevgilinle buyulemiis...
ne guzel sayende bende buyulendim, bir de ramazanda orda olma gibi bi lukse de sahip oldunuz hala bozulmamis insanlarin bi arada yasayabildigi yerleri bulabilmek bulupda orda nefes alabilmek ne buyuk ayricalik...
uzun sohbetlere ihtiyacim var...ama yakalamak seni neeee mumkunn:)
Posted by: cailperi | September 25, 2009 at 10:15 PM
Mr.TD,
jaws oldum ben :)
Cailperim, bu aralar ben bile kendimi yakalayamıyorum kihkih :)
Posted by: zyn₪p | September 29, 2009 at 09:38 AM
great. definetely i'm going to read your other posts...thank you.
Posted by: usa casino listings | January 02, 2011 at 03:41 PM