Bir sabah uyandım, benden uzaklardasın
Ak pak ellerin yok, kara güneş gözlerin yok
Sefil bir karanlık çepçevre sarmış dört yanımı
En çok sensizlik ağrıma gitti neylersin
Tekerlekler dönüyordu, başım dönüyordu
Gel diyordu uzaktan kara güneş gözlerin, gel
Bense gelemiyordum
Tekerlekler dönüyordu, başım dönüyordu
İçimde elinle yaktığın ışıklar
Bir bir sönüyordu senden uzakta
Bayat bir ekmek parçasıydı zaman kemirdiğim
Anladım ansızın bu adam ben değilim
Ben seninle kaldım orada
Şimdi kim bilir kimin ömrünü yaşamaktayım
Bu sisli gözler kimin, bu tren sesleri ne
Düşündüm; senden uzaktayım
Kendimden uzaktayım
O kara güneş gözlerin yok
O şehir bir hayal, bir özlem şimdi
Havasına kokusunun sindiği o şehir
Parklarında aşıkların gezindiği
Her gece ayın sularına indiği o şehir
Kesik kesik öten vapur düdükleri
Mavi denizlerinde çığlık çığlığa gri martılar
Ve şimdi uzak bir şehirde
Yine gök, yine deniz
Seni hatırlattılar
Fakat o martılar yok
Sen yoksun, o hava yok
İçimde zehir zıkkım bir keder
Ve özlemlerin en büyüğü sana
İstanbul'un her sabah
Seninle uyanan denizlerine
Gel artık, susadım
Ellerine, dudaklarına
O kara güneş gözlerine
....
Ümit Yaşar Oğuzcan
güzel bir hafta diliyorum
kucak dolusu sevgiler...