Küçük Hikayeler

Hoşgeldin Eylül...

Dil...

"Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceleri iyi anlatamaz.
Düşünceler iyi anlatılamazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz.
Ödevler gereği gibi yapılamazsa, töre ve kültür bozulur.
Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar.
Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez.
İşte bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir."

Konfüçyüs

güzel bir hafta diliyorum...

Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...

Haftasonu

Başka bir şehre gitsekte,
orada yaşasakta,
aslında hep varmak istediğimiz yer ilk nefesimizi aldığımız yer sanırım...

Her pazartesi başlayan bir iş ve cuma biten bir bıkkınlık belki de bizimkisi...Ama ne olursa olsun her zaman dediğim gibi bırakın şu hayata çın çın kahkahalarınızı ve gülümseyin...

Gülmek hepinize çok yakışıyor, ciddiyim:)...

                                                                                                                                                            

   

                                                                                             

                                                                                                                      

                              

                                                                                                 

                                                        

Yaz bitmek üzere,
tadını çıkarın,
pamuk şeker yiyin mesela,
küllahta dondurma alıp deniz kenarında oturup gemilere bakın,
güzel kitaplar alın, (en son Pınar Kür'ün yarın yarın'ı okudum tavsiye olunur.)
ya da elbiselerinizi giyin doyasıya,
açık hava sinemasına gidin, çekirdek çıtlatın gökyüzüne karşı
ve gülümseyin...
Haftasonu çocuklar gibi olun,
bulutların üzerine  çıkın,
kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin...

keyifli haftasonları...

kucak dolusu sevgiler...

Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...

17 Ağustos...

unuttunuz mu,

peki geçen onca sene boyunca ne yaptık, sadece risk haritaları çıkarıp, ne zaman olacağını mı dinledik...

ya "insan"...

yine unuttuk sanırım...

17 ağustos'u unutma...

...

Pembe...

Ay yeni çıkmış, hafiften bir esinti, yıldızlar yukarıda ve bir ses,

Sen gülünce güller açar gül pembe
Bülbüller seni söyler
Biz dinlerdik gül pembe
Sen gelince bahar gelir gül pembe
Dereler seni çaglar,sevinirdik gül pembe
...

sonra konserde ki herkes hep bir ağızdan 

Gündüz yagmurlariyla bir gün göctün gittin
Inanamadik gül pembe
Bizim iller sessiz, bizim iller sensiz
Olamadi gül pembe

...

Bu gece yağan yağmur Ankara'ma yetmedi, ama sabah kalktığımda uzun bir zamandan sonra ilk defa rahat bir nefes aldım, pencereme serçeler yine kondu, yapraklar ıslanmış, toprak kokusunu yeniden aldım ve yağmur yine yağ, sonbaharda yine yağ...

kucak dolusu sevgiler...

Yeniden Merhaba...

Kendinin farkında olmak,
önemsemek,
önemsenmek,
ya da bu hayatta iyi bir zaman geçirebilmek için "çabalamak"...

uzun bir araydı benim için, sizleri çok ama çok özledim:)

Biraz mavide kayıp oldum,
başka şehrin ışıklarına baktım,
hayaller kurdum,
çok güzel insanlarla tanıştım,
hayatımda ikinci kez oturup gün doğumunu izledim,
rengarenk balıklara dokundum,
nefes almanın ne kadar büyük bir şans olduğunu anladım,
ve şimdi yeni bir haftanın başında yine buradayım...

çok güzel ve bol sürprizli bir hafta diliyorum

kucak dolusu sevgiler...

Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...