Şimdi derin bir nefes alın ve 10 saniyede hayatınızda ki engelleri düşünün...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
...
sessizlik ve perde...
peki neymiş engelleriniz, var mıymış yoksa korkup aman sende Zeynep mi diyorsunuz...
Ama ne düşünürseniz düşünün, Serdar Bilgili'nin çektiği 33 cesur yürek kadar engelimiz yok sanırım, ama O'nların yaşama dair harika umutları ve sevinçleri var...
Pazar günü Devlet Resim Heykel Müzesi'nde Serdar Bilgili'nin çektiği "Engellere Rağmen" sergisine gittim...
Siyah perdeler ve sadece fotoğrafları aydınlatan spot ışıkların altında hafiften çalan bir müzik ve karşınızda 33 cesur yürek...;etkilenmemek mümkün mü...halan unutamıyorum o yüzleri, o gözlerde ki yaşam pınarlarını, o duruşları...
Sergiyi gezince daha iyi anladım ki, bu "sonsuz azim" yaşamak için ne güzel şeyler ortaya koyuyormuş, "Engellere Rağmen"...
Evet, Ankaralılar 6-30 Nisan tarihleri arasında Devlet Resim Heykel Müzesinde ki bu sergiye mutlaka gidin ve insan gücünü, hayat sevincini seyredin...
ve sonra kapıdan çıktığınızda kendi engellerinizi bir daha düşünün...
güzel bir hafta diliyorum...
kucak dolusu sevgiler...
Not: Fotoğraflar Serdar Bilgiliye aittir...
Dün,pazar günü sokakta dolasirken etrafimdaki yaslilarin,birkac tekerlekli sandalyedekilerin günlük yasamda karsilastiklari seyleri düsündüm.Onlar icin saglanan "kolayliklari" gördüm,bunlar ister birkac cm yüksekligindeki kaldirimlar,toplu tasima araclarindaki inme-binme de ki kolayliklar,hatta para cekebilmek icin bankamatiklerin bile belli bir yükseklikte yapilmis olmasi.Sonra toplumun onlara verdigi deger,onlar icin yaptiklari seyler.
Bir toplulugun medeniyet seviyesi kaldirimlarinin yüksekligi ile ters orantiliymis diye okumustum.
Biz bedensel ve zihinsel özürlü insanlarimizi evlere kapanmaya mecbur ediyoruz sanirim.
Simdiye kadar otobüs ya da metroda kac kere tekerlikli sandalya kullanan insan gördünüz,bunu birakin cocuk arabasi ile toplu tasima araclarina binen?Ben acikcasi pek hatirlamiyorum.
Bu dünyada sanirim tek sucu olmayan insanlar onlar,en cok gayret gösteren,toplumdan kabul görmek icin iki kat daha fazla cabalamasi gerekenler de onlar.
Sanirim onlaran alinacak cok ders,dinlenecek cook basari öyküsü var.
Hep söylenen,lafi gecen "Acima duygusunun" kimin kime duymasi gerektigi sanirim burada gayet acik.Ders almasi gerekenler bizleriz.
Hayatin yanyana degil,beraberce yasamak oldugunu gerceklestirebilmek dilegi ile,
slmlar
TD
Posted by: Mr. TD | April 09, 2007 at 10:33 AM
Super...hem konusu hem de resimler. gormek isterdim o sergiyi.
Posted by: TugCe | April 09, 2007 at 10:35 AM
Adaşcım : ben de Okan Bayülgen'in sergisine gitmek istiyordum, bir türlü kısmet olmadı. Serdar Bilgili'nin bu çekimi ile ilgili bir belgesel izlemiştim, çok takdir etmiştim, biz de böyle yaratıcı şeyler yapabilsek keşke..
güzel bir hafta dilerim canımcım
Posted by: zeynep | April 09, 2007 at 02:01 PM
Mr.TD, ne kadar doluymussun bu konuda, ama çokta güzel yazmıssın teşekkürler...belki de asıl engel içimizde ve gercek bu...
Tugcecım, umarım bu sergiyi gezme fırsatın olabilir...
Adaşçığımm, umarım bir gün bizde böyle güzel projelere imza atabiliriz dedin gibi...ve şunu fark ettim ki ben fotoğraflarda insan yüzlerine bakmayı çok seviyormuşum, tıpkı senin güzel fotoğraflarında ki gibi...optum yanaklarından...
güzel 1 hafta diliyorum hepinize, sevgiler...
Posted by: zyn₪p | April 09, 2007 at 03:25 PM
bazen tek bir fotoğraf bile çok şeyi anlatıyor ...
Posted by: timur | April 10, 2007 at 01:55 PM
Timur merhaba,
çok haklısın, sanırım o yüzden fotoğraflar önemli mesajları bir anda verebilme gücüne sahipler...
Posted by: zyn₪p | April 11, 2007 at 03:42 PM