Bizler, eskiden sevdiklerimizle daha mı çok vakit geçirirdik, onları daha mı fazla dinlerdik yoksa daha mı yakındık, peki ya şimdi onları daha mı fazla arıyoruz, yalanlarımız daha mı arttı, ya da büyük ve pahalı hediyeler ile onları sevdiğimizi mi sanıyoruz, hangisi ya da hiçbirisi mi...
Pazar günü, Ankara'nın eski parklarından Seğmenler Parkına gittik, ama sonra keşke hiç gitmeseydik dedim; koca park sadece kuşlara ve ağaçlara kalmıştı, birde köpeklerini gezdiren 1 kaç çift...o güzelim park sessizliğe gömülmüş, koca gölet bakımsız kalmış kurumuştu....Neden dedim; bizler neden parklara gitmek yerine büyük alışveriş merkezlerine gider kalabalıklarda kendimizi kayıp ederiz ya da bizler neden parklarda konserler düzenlemeyiz belki de bizler doğayı sevmiyoruzdur...
Oysaki ben o parkta çocuklar görmek isterdim...
kucak dolusu sevgiler...
Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...
Ne kadar güzel yazmışsın Zeynep. Ağzına sağlık... Kuru yaprak çıtırtısını neden korna sesine ve saatlerce park yeri arayıp sonra da suni oksijenli kapalı dev alışveriş merkezlerinde haftasonunu öldürmeye tercih ederler... anlamadım, anlayamayacağım...
Kareler çok güzel...ellerine sağlık.
Posted by: Sardunya | March 05, 2007 at 11:16 AM
İkinci resim çoooook güzel:) Ellerine sağlık Zeynep! Ağzına da sağlık tabii: birbiri ardına alışveriş merkezleri yapılıyor ve anne babalar çocuklarını 'hava almaya' oraya götürüyor artık! Ağaçları, çiçekleri, kargaları, kedileri, güvercinleri, manzarası, çimeni, toprağı, bankları, güneşi, rüzgarı vs vs vs ile yaşayan bir yerde olup nefes alıp vermektense suni ışıkları, alüminyum kaplamalarıyla gözü yoran, olmayan ses yalıtımından dolayı uğultudan insanın başının şiştiği, kalabalık içinde sürüklenmekten başka birşey yapılmayan alışveriş merkezlerinde yaşar gibi yapmak neden ve nasıl daha cazip oluyor, olabiliyor? Adı üstünde "alışveriş merkezi" aşışveriş yapılır, çıkılır...
Yine de İstanbul'un parkları hiç bomboş değildir: en sıcak havada da en soğuk havada da birileri olur hep, terkedilmemişlerdir yani.
Geçen bahar Bebek Parkı'nda 2 yaşlarındaki minik kızının güvercinleri beslemeye çalışmasını izleyen beyin eşine "Yaşamak ne güzel!" diye seslenmesini hiç unutamıyorum... Alışveriş merkezleri böyle bir çoşku verir mi insana?
Posted by: Meral | March 05, 2007 at 02:55 PM
Balim, ne tesaduf dun ben de kutuphaneye giderken Madison Park'ta durdum bir 10 dk, kopeklerini gezdirenler disinda kimse yoktu ve ayni seyler benim de kafamdan gecti...
Kutuphaneden sonra, bir de uzerine park... telepati mi var acep??
Hinzir Muhtar
Posted by: New York Muhtari | March 05, 2007 at 04:44 PM
sardunya'cım seninde agzına yuregıne saglık, ne guzel anlatmıssın, "bir yaprak cıtırtısı" diyerek...güzel sözlerin için çok tşkler...
Meral'cim, hoşgeldin sefalar getirdin, alış-veriş merkezleri umarım daha da fazlalaşmaz ya da artsa bile parklarda, yeşil alanlarda en azından aynı oranda artar...ve o coşkuyu maalesef vermez tabi ki...ahh ahh:(
New York Muhtarcıgım, telapatiye ben inanıyorum hihihii, aborjinler bu şekilde birbirleriyle haberleşiyorlarmış, ama biz daha yüzyüze görüşemeden böylesi 1 telapati hehehe, herhalde arin, balın, petegin özellikleri eheuue...
sınavlarda basarılar....
sevgiler ve güzel 1 hafta hepinize...
Posted by: zyn₪p | March 05, 2007 at 05:41 PM
Sevgili Zeynep,
Fotoğraflarına bayıldım. Biz de geçen hafta Mogan'daydık, o kadar az araba vardı o güzelim havada. Sonra birşeyler almak için Armada'ya uğradığımızda açık otoarkta park yeri bulamayınca ben de aynı şeyleri düşünmüştüm. Neden kapalı alışveriş merkezleri insanları bu kadar çekiyor hiç anlamıyorum. Benim alışveriş için en sevdiğim yer Tunalı.Yorulduğumda da küçük bir kahve molası için Cafes des Cafe :) Neyse daha fazla uzatmadan şunu da söylemek istiyorum,yaşasın Ankara bloggerları :)
Zuhal
www.sehirmelekleri.com
Posted by: Zuhal | March 05, 2007 at 11:04 PM
Zuhal, merhaba, hoşgeldin sefalar getirdin;)
Mogan'da Ankara'nın sayılı nefes alabileceği yerler arasında öyle değil mi...Bizim de en sevdiğimiz yerdir Tunalı, sanıyorum o canlılığını da hiç kaybetmeyecek:)
güzel 1 gün diliyorum sana, sevgiler...
ayrıca Ankara bloggerlarının artması da harika:)
Posted by: zyn₪p | March 06, 2007 at 09:40 AM
Biz gecen gün bu konu üzerine konustuk zaten,yazacak pek bisi kalmadi :).Biliyorsun zaten diyeyim.
umarim bu son park ziyareti olmaz,daha dogrusu o parkta.Bundan yillar sonra da yerinde kalir.
slmlar
TD
Posted by: Mr.TD | March 06, 2007 at 03:12 PM
Segmenler'de konser dedin de aklıma 13-14 yıl öncesi geldi. Devlet opera sanatçıları bir konser vermişlerdi parkın amfi-tiyatrosunda, ne kadar keyifliydi, ne çok eğlenmiştik...
Hüzünlendim bak şimdi :(
Sevgilerimle...
Posted by: Yildiz | March 06, 2007 at 03:39 PM
Mr.TD, umarım bundan yıllar sonra hatta yazın bile çok güzel konserler düzenlenir ve yıllarca güzel 1 park olarak çocuklarımıza kalır:=)
yıldızcım, ahh ahh nerede o eski park günleri, eminim gittiğinde çok daha fazla hüzünleneceksin, belki yazın daha kalabalık olur diye umut ediyorum, en azından bahar dalları açtığında ben tekrardan gideceğim hehehe:=)
ama ama sen hüzünlenme yaa, belki bu blogu okuyan sevgili opera dostları bir konser düzenlerler orada yazın kimbilir;)
Posted by: zyn₪p | March 06, 2007 at 05:13 PM
sadece cok huzunlu sanki.
Posted by: TugCe | March 06, 2007 at 06:32 PM
Ben geldiiiim, çok da güzel resimlerin üzerine gelmişim. Parkları severim, haftasonraları Istanbul'da anababa günü olsalarda da, bir de parkta pamuk helva yemeyi özlemişim farkettim de....
Sevgiler
Posted by: tipitip | March 06, 2007 at 08:13 PM
Canim zynepcim,
:( hatirlarim ben kucukken giderdik segmenler parkina...ben guzel hatirlamaya devam edeyim ama uzuldum bak simdi sen boyle soyleyince...
bu arada kralice hazretleri cok yakinda yazmaya yeniden baslayacak...oyle durgun bir donem iste bu da boyle...
Posted by: elif | March 06, 2007 at 08:30 PM
Zeynepcim çok haklısın..çocuklarını hatta bebeklerini o havasız alışveriş merkezlerinde gezdirenleri anlayamıyorum..Çocuklarla istenirse gezilebilecek o kadar çok yer var ki..Biz 2 çocukla göl kenarı, park, bahçe,tarihi mekan, sergi , müze, her yeri gezebiliyoruz..Gerçi en son Rahmi Koç müzesinde Deniz biraz ortamı ayağa kaldırdı ama alışacak ablası:))
Posted by: pinoooo:) | March 07, 2007 at 09:06 AM
tugce'cim evet biraz hüzünlüydü, ama sanırım yakında bahar dalları açtığında tekrar gideceğim belki çocuklarda gelir;)
tipitip, hoşgeldin sefalar getirdin, nerelerdeydin yahu, dedim herhalde bu artık bloglardan vazgeçti:D pamuk helva mı, bak sabah sabah aklıma düştü şimdi...
elif'cimm, durgun dönemmi de bitireceğiz yavaş yavaş, bak bahar geliyor, tahtlar yolda oleyy yupiiii:D
sen üzülmee, kraliçem ben baharda da gider orayı çekerim, park bekçisi olurum, yeter ki siz üzülmeyin;)
pinoooo'cum, çocuklarla gezilebilecek özellikle yaz aylarında gerçektende çok güzel yerler var, hatta bizler için bile...2 bıdığın güzel annesi, Rahmi Koç müzesinde heyecan yapmıştır bıdıklar, ondandır hihihih:D
kucak dolusu sevgiler...
Posted by: zyn₪p | March 07, 2007 at 09:21 AM
Bu öğlen tatilinde biz de yanımıza birşeyler alıp Seğmenler parkına gittik BaBa_HaKaN' la. Kulaklarını çınlattım:) Güneşin altında yemek ve sohbet çok güzeldi:) Baharla birlikte sık sık gidelim parklara, sevgiler
Posted by: yeşim | March 08, 2007 at 03:39 PM