1700 lerden kalma evleri, kanalları, köprüleri, sokak pazarları, meydanları, sokak çalgıcıları, bisikletleri, gece aydınlatmaları, mum ışığında yenilen yemekleri, içilen içkileri, ünlü red Light District'i sokağı, müzeleri, tramvayları, bisikletlerinin arkasına aldıkları bir buket çiçekleri ya da çocukları, yeşil parkları, pancake'leri, pencerelerden sarkan çiçekleri (özellikle sardunyaları), house boatları (yüzen evleri), pink pointleri, coffeshopları ve Amsterdam...
Ve benim notlarım...
*** Mutlaka şehrin merkezindeki otellerden birinde kalın, böylece şehrin gecesinide çok rahat görebilirsiniz...
*** Dam Square gidin, meydandaki bisiklet taxilerden birine binin...
*** Eğer Amsterdam'a gelmek için uçağı tercih ettiyseniz, havaalanından otelinize Connexction denilen otobüslerle otelinize gidebilirsiniz, yok eğer trene binmek istiyorsanız havaalanının hemen altından tren geçiyor, bu tren ile Amsterdam Central station'a gidin...Trenler gerçektende çok güzel...
*** Amsterdam Central Station'un önünden Amsterdam'daki her yere tramvay kalkıyor...
*** Şehirde pek çok müze var, ama bizim gördüklerimiz; Anna Frank'ın Evi, Van Gogh Müzesi, RijksMuseum, Madame Tussauds Müzesi...
*** Albert Cupy Markete gidin ve bizdeki pazarlar gibi bir pazara tanıklık edin...
*** Flower Markete gidip, çok güzel çiçeklerin arasında dolaşın...
*** Mutlaka bir kanal turu ayarlayın...
*** Leidseplein meydanında ki Mouse'dan Falafel alıp Van Gogh ve Rijks Müzesinin önündeki büyük parkta oturup yiyin, uzanın, tadını çıkarın...
*** Evler gerçektende çok eski; 1695'den kalma evler var, ayrıca her evin çatısındaki kancaların aslında dar merdivenler dolayısı ile taşıma için kullanıldığını öğrendik...
*** Red Light'a gitmek istiyorsanız, gece gitmek en güzeli, böylece hem kalabalık hemde ışıl ışıl...:=)
*** Şehirde herkes İngilizce konuşuyor mutlaka Dutch dilinde konuşmanız gerekmiyor...
*** Coffeshoplar her yerde ve şunu mutlaka bilmeniz gerekiyor, Coffeshopların dışında hiçbir yerde ünlü otlardan içmek yasal değil, coffeshoplarda da 50 grama kadar izin var...
*** Sürekli yürüdüğünüz için mutlaka rahat bir ayakkabı almayı sakın unutmayın...
*** Amsterdam'a eğer yağmursuz bir zamanda gitmek isterseniz Haziran ve Ekim ayları arasında gitmek gerekiyormuş, ve eğer ünlü lale festivalini görmek isterseniz de, Nisan ve Mayıs aylarında gitmek gerekiyormuş...
*** Şehrin kurulması 1240'lara kadar dayanıyormuş...
***Hollanda'nın aslında anlamı, Holl eski Dutch dilinde wooden(ağaç, orman) anlamındaymış, yani woodenlands diye geçiyormuş...
*** Hollanda'nın başkenti Amsterdam ama Hükümet işlerinin yürütüldüğü yer ise Lahey...
*** Kentte biz elimizde harita ile nerelere gideceğimize bakıp acaba çok mu turistiz diye düşünürken aslında büyük bir çoğunluğun turist olduğunu görmek güzel...
*** Eğer Amsterdam'a haftasonuna doğru gittiyseniz, Cuma günleri pek çok müze saat 21.00'a kadar açık çok rahat gezebilirsiniz, ayrıca meydanlarda açık hava konserleri oluyor...
*** Bisiklet konusunda kendinize güveniyorsanız Central station'un karşısından bisiklet kiralayabilirsiniz, bisiklete binmeyi bilmeyen biri olarak çok utandım çokkkk ...:)
*** ve kareler...
keyifli haftasonları...
kucak dolusu sevgiler...
Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...
zeynooo'm hoşgeldiiiin...
fotograflarina bittim..Allahım gorsel bir ziyafet:))
ellerine, yuregine ve ayaciklarina saglik...
bayildim bayildim:)
opuyorum...
Posted by: cailperi | September 15, 2006 at 05:26 PM
cailperim, cok tşkler guzel sozlerin icin ve fotograflardan daha cokk var;)
bende seni kocaman opuyorum, haydi haftasonu guzel gecsin diye dileyelim...
Posted by: zyn₪p | September 15, 2006 at 05:49 PM
zeynep'cim...ne guzel resimler :) tam fotograflik sehir Amsterdam..bir dahaki sefer icin kucuk bir tavsiye sana:
en son Amsterdam'a gittigimizde 5 arkadas sehrin merkezindeki Jordaan semtinde bir bot ev kiraladik..hayatimin en eglenceli tatillerinden biriydi..iki sebeple: biri jordaan sehrin merkezinde bir hazine, cunku turistlerle dolu degil..dolayisiyla semt sakinleriyle birarada, sanki onlardan biriymissin gibi yasayip gidiyorsun..biz kaldigimiz sure boyunca her aksam bot evin bagli oldugu kaldirima sandalyeleri cikartip gec saatlere kadar otururduk ve neredeyse her yarim saatte bir semtten birisi yanimiza gelip bize katilirdi. gece sokaklari minik lambalar ve mumlarla aydinlatiyorlardi ve ozellikle yagmur yagdiginda cok cok keyifli oluyordu disariyi izlemek...ikinci sebep de bot evin kendisi..cok isabetli bir secimdi..biraz tikis tikistik ama herkes halinden cok mutluydu :)
Posted by: duygu | September 15, 2006 at 08:48 PM
Gittigin yerde, fotograflarda pek guzel.. ustelik benim listemde 1 sıradaki yere gitmisin.... vay vay vay.. cok iyi ya.. verdigin faydali bilgiler icin de sagolasin.. tekrar hosgeldin..
Posted by: The Dreamer | September 15, 2006 at 08:55 PM
Insallah gidebilirim oralara, o kadar cok yeri gormek istiyorum ki, umarim param ve omrum yeter :) Bu guzel resimler ve bilgilerle gormus kadar yaptiginiz icin cok tesekkurler. Sevgiler.
Posted by: Pinar | September 18, 2006 at 03:39 AM
duyggu'cum o houseboatlardan bizde kiralamayı düşündük ama, bizim gittiğimiz tarihte önemli 1 fuar vardı ve bizimde gitme amacımızdı, o yüzden eyr yoktu yoksa bizde çok düşündük ama bir daha ki sefere senin tavsiyene uyacağım;)
the dreamer, hoşbulduk, umarım faydalı olabilmişimdir ama yazılara daha devam edeceğim;) çünkü daha Rotterdam ve Delft var;)
pinar, tabi ki gidebilirsin umarım, ve sende bize güzel resimlerle ve yazıalrala dönersin bundan eminim:)
sevgiler hepinize...
Posted by: zyn₪p | September 18, 2006 at 10:30 AM
Merhaba Zeynep,
Bak simdi resimlerin beni yillar oncesine goturdu birden. Amsterdam gezimiz o kadar keyifli gecmisti ki, sonra ayni arkadas grubumuzla her yil Avrupa'daki sehirleri gezmeye baslamistik. Amsterdam deyince bir de aklima "Restaurant Pasta e Basta" geliyor, muhtesem yemeklerinin yanisira; servis yapanlarin soyledikleri, aryalar, operalar, populer parcalar hala kulaklarimda..
Posted by: New York Muhtari | September 21, 2006 at 08:12 PM
New York Muhtarı hoşgeldin sefalar getirdin:),
ben orayı bilmiyordum ama bundan sonra Avrupaya gitmeden önce sana da danışmak gerekir anladım;) cok hos kendi halinde bir yerdi ben cok begendim, bide ekibimizde iyiydi, tşkler tavsiye için, sevgilerle...:)
Posted by: zyn₪p | September 22, 2006 at 10:01 AM
Zeynepcim,
Amsterdam demek ne guzel, cok ama cok renkli bir sehir di mi zaten fotograflarina da yansimis...
En son 27 Agustosta ordaydim, Turkiyeden gelen en yakin arkadaslarimla ayri bir keyifli gecti bizim icin de, gorunen o ki sizin icin de oyle olmus...
Bu arada banner cok hos tam sonbahar...
Posted by: Gülnur | September 24, 2006 at 02:36 PM
Gülnur'cum gerçektende çok renkli bir şehir Amsterdam, özledik senide ;)
sonbahar yağmurlarla birlikte geldi ama olsun gelsin güzel günler olsun hepimiz için...
sevgilerle...
Posted by: zyn₪p | September 25, 2006 at 10:28 AM