Çocukken bezden bebeklerim ve bir kaç tane de dayımın yurt dışından getirdiği legolarım vardı, yıl 1976-80 arası...
Dün akşam evde kütüphanemin üzerinde ki bu savaşçılara baktığımda 30 sene içindeki oyuncakları(mı) düşündüm....
Oyuncakçı dükkanları çoğalmış, her çocuğun bir sürü oyuncağı olmuş, ama buna rağmen halan mutsuzlar ve daha çok istiyorlar, peki neden ? Acaba sürekli almak ya da vermek iyi bir şey midir, "değer" kavramını ne kadar anlatabiliyoruz onlara....
Hatırlar mısınız, kız çocuklarının evcilik takımları vardı; minik fincanlar, tabaklar, kaşıklar, sonra köşe başlarında buluşulur ve evin ablası, annesi ve babası olurlardı...Erkek çocuklar da kendi aralarında bilye oynayıp, kaybeden bilyelerini vermek zorunda kalırdı kısacası ne kadar değerliydi o bilyeler onlar için....
Şimdi bakıyorum da çocuklara, öyle köşe başlarında evcilik oynamak yok ya da bilye, çünkü buluşmuyorlar, buluştukları zaman da oturup dersten, okuldan konuşuyorlar ya da evde bilgisayarda oyun oynuyorlar, televizyon izliyorlar...
ve şimdi ki oyuncaklarda ki detaya bakar mısınız, ne kadar çok detaycı ve savaşçı ve hırçınca... bana göre...
oyuncak size göre nedir, neyi ifade eder?
O'nunla arkdaş oldunuz mu, elinize aldığınızda ya da yere attığınızda kırılmayacağını bildiniz mi ama yine de bir şey olmaması için çabaladınız mı, arkadaşlarınızla kimi zaman paylaştınız mı, ya da eve çocuklar geldiğinde sakladınız mı...Peki şimdi öyle mi...
Keşke küçük bir oyuncakçı dükkanım olsa, haftanın belirli günlerinde hikayeler okunsa, kukla gösterileri olsa, bezden, tahtadan oyuncaklar satılsa, kitapların arasında kaybolsalar ahh ahhh...
kucak dolusu sevgiler...
Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aittir...
Senin fikirlerine katiliyorum Zeynep'cim malesef bu nesil cocuklari hep boyle..Tabi ki buyukler sayesinde boyle oldular..Bende cok uzuluyorum bu konuda..Bizim cocuklugumuzu Baris'a anlattigimda agzi acik dinliyor beni belli ki oda bana ozeniyor.Bazen bizim onlara ozendigimiz gibi:))Hani bazen buyukler derya benim soyle bir bebegim,soyle bir arabam olmadi diye..
Aslinda bu konunun icinden cikilacak gibi degil,yada biz cikamiyoruz cunku zaman zaman konusuruz konu uzaaaar gider..
Sevgiler...
Posted by: aysin | June 07, 2006 at 10:55 AM
korktum yahu ben bu adamları yakında görünce. hani eline alıyorsun, diyorsun küçücük oyuncak. ama simdi böyle koca koca canafor gibi olmuslarr..imdaatttt, anneeeee!!!
ben şebnemleri çok özledim. kağıttan bebekleri...keserdik elbiselerini..ah ah...( benim cok fazla cay takımın filan yoktu, o yuzden belki şimdi evimde cay takımından, bardaktan gecilmiyor.. )
bi de ben küçükken bütün oyuncak bebeklerimin saçlarını keserdim. kuafor olmaya ozenirmisim galiba. deliymişim
hala da biraz var delilik
bunlar piskuwitin oyuncakları mııı :)
optum adascım.
imza : Dory.
( nemonun arkadası )
Posted by: Dory | June 07, 2006 at 11:05 AM
Gerçekten korkunç görünüyor bu yeni oyuncaklar...
Yaşlandık mı ne? Benim vazgeçilmezim apartmanın merdivenlerine itinayla serilmiş örtülerin üzerinde ufak plastik malzemelerle evcilik oynamaktı, bir de lastik oynardık deli gibi, akşamları bacaklarım ağrırdı. Şimdiki çocuklar holilop çevirmeyi, topaçla oynamayı filan biliyor mu acaba? Biz mi şanslıydık, onlar mı bilmiyorum...Ama oyuncakçı fikrin şahaneymiş Zeynepcim, ne güzel olurdu...
Posted by: tipitip | June 07, 2006 at 11:30 AM
Dory cok komiksin vallahi hangi tasin altindan cikacagin belli olmuyor..:))
Posted by: aysin | June 07, 2006 at 11:31 AM
ben kucukken bır bebegım vardı.. amcam askerden gelırken getırmıstı. boyle plastık etegı kendı sacı bebegı hepsı aynı renk hıc unutmam onu.. sımdının en ala barbıe lerıne degısmem onu hatırlattın bana..
sagolasın zeynep..
Posted by: aysegul | June 07, 2006 at 11:38 AM
Eskiden böyle değildi diyen cümleler bizde kurmaya başladık.Zaman çok hızlı geçiyor ve herşey değişiyor. Haklısın bizim zamanımızda bir bebeğimiz olurdu kıymetini bilirdik. Arkadaşlarımızla ip atlardık, evcilik oynardık. Belki de o yüzden şimdide arkadaşlıklar bizim için daha bir önemli sanki. Umarım Neva böyle oyuncaklar istemez:))
Güzel arkadaşları olur, halıda onlarla evcilik oynar, sevgiler
Posted by: yeşim | June 07, 2006 at 11:39 AM
tamam itiraf ediyorum kuzenimin barbie ve kenlerini opustururduk..hihihihi itiraf ettim rahatladım.
Posted by: dory | June 07, 2006 at 11:44 AM
:D
dory'cim zaten başlığa korkmayın sadece oyuncak yazacaktım ama sonra vazgeçtim ehueehe:) iyi bildiniz piskuwitin oyuncakları, benim nasıl olabilir değil mi :P benimkiler daha çok şebnem ve bez bebek tarzı olur...:D
tipitipcim, gerçektende korkunç ben her yanlarından geçişimde bir gün canlanırlarsa ne olur acaba diyorum:) bende hatırlıyorum o günlerimi, yazın yazlıkta hergün bir evin bahçesinde oynardık, canım anneannemde benim peşimden (malum annemler çalıştıkları için 2-3 ay ben anneannemleydim):) bakarsın belki günün birinde yaptığım işten sıkılır ve açarım öyle 1 yer, hayali bile güzel...
aysin'cim alemsin ya:D dory yeni üyemiz ehehuee, havuz tamamlanmak üzere;)
yeşimcim sen merak etme neva'da değerini bilir, çünkü çok değerli 1 annesi var;) sevgiyle öp onu bizim yerimizede:D
aysegul'cum, bebeginde gelecek hayırlısı ile, ayy ne heyecanlı şimdiden tebrikler...:D
doryy nee nee:) barbie ve ken mi, ne kadar azdı o kenlerden, annem almamıştı eheuhee:D ühühü ühühüh:P doryycim şebnemlerde yakında çıkar belki;) doooorrrryyyy 'cim sevgiler (uzatarak söylüyorummm)...
kucak dolusu sevgiler hepinize...
Posted by: zyn₪p | June 07, 2006 at 12:05 PM
Cok haklisin Zeynepcim ya...Benim kucukken inanilmaz fazla evcilik icin mutfak takimlarim vardi, Cindylerimd e vardi..Hepsini de, her yil topladigim bayram paralarini biriktiri alirdim..Boyle Cindy'nin gardrobunu aldigimda ne kadar mutlu olmustum..Sonra okuldan gelir odevlerimi hizlica bitirip, bahceye cikardim komsu cocuklariyla evcilik oynamaya..Boyle odun kirilan kutugu masa yapardim, boyle siseye cicekler koyar suslerdim..
Sonra sacmasapan oyunlarim da vardi..Mesela peynircilik:) kavanoz kapaklari peynir olurdu anneme tattirirdim:) bir de manikurculuk:) nedense..annem giderdi, beni de goturunce orda hosuma gidiyordu heralde manikur filan yapanlar:)hehe..
Benim yasim kucuk olmasina ragmen ve yeteri kadar cok oyuncagim olmasina ragmen, oynardim ben onlarla en azindan..simdikiler oynamiyor..yada bilmiyorlar..ogretmek mi lazim acaba...
Posted by: Tugce | June 07, 2006 at 12:28 PM
tuğçe'cim, ne güzel anlatmışsın, belki de öğretmek gerek belki de dinlemek gerek onları ama çocukca değil, insan olduklarını hissetirerk ya da ya da ...
:D
peynircilik oyununa bayıldım, peki peynir sever misin o zman eheuhe:)
Posted by: zyn₪p | June 07, 2006 at 05:40 PM
hehe:) garip oyun yaratmada ustume yoktur yani benim..peynir de severim..ama en cok gidip, hani bir parca keserler ya tattirmak icin, o oalyi severim..o yuzden de oyunu oynardim heralde..Haa..bir de ben kendimi evde bir ara 5yasi civarinda Sam diye cagirttiridim..Hayat Agaci diye bir dizi vardi, annem izlerdi..orda sari uzun sacli kizin adi Samdi:) o yil dogum gunumu bile, "iyi ki dogdun Sam" diye kutlamistik:)
Posted by: Tugce | June 07, 2006 at 06:25 PM
oyuncagi bile urkutucu bu savascilarin..senin oyuncakci fikrin cok guzel geldi bana,mesajiniz vardaki kitapci dukkanini hatirlatti,ne kadar seker olurdu,ben bile gelirdim sik sik..simdiki cocuklari ben anlayamiyorum zeynep,bazen diyorum ki anne babadandir,sonra bakiyorum anne babaya,yok diyorum bu cocuk boyle bir ana babadan olamaz..cocuklar beni artik korkutuyor cidden,cunku cocuk gibi degiller,ergenliktekiler bile sanki bende daha buyuk havalarindalar..zaman,degerler degisti ondan olmali..benim cok guzel uyuyan bir bebegim var,sepetin icinde,ben ona battaniye ormustum delik desik bile olsa..simdi bakinca ben bu cocuklara ,cok guzel bir cocukluk gecirmisim diyorum..sevgiler guzelcim..
Posted by: sibel | June 07, 2006 at 07:28 PM
Benim cocuklugum legolarla ve matchbox arabalral gecti.Istanbul da büyük bir torbanin icinde hala legolarin büyük bir kismi duruyor,orda olduklarini bile bilmek güzel bir sey.Legonun eski adamlari var,elleri ve bacaklari yapisik,tek parca halinde,simdikilere bakiyorumda...
Eski parcalarla herseyi yapardik,uzay gemileri, tren,cowboy kasabasi.Simdiki parcalara bakiyorum ,yan ne bunlar efendim harry potterin odasindaki lambanin tepesi , baska ne ise yarar, hic birseye.
Nerde eski oyuncaklar,simdi pilsiz hicbir sey calismiyor :)
Posted by: Mr TD | June 07, 2006 at 09:17 PM
tuğçe'cim o diziyi bende hatırlıyorum o zamanlar lise 1 de falandım sanıyorum her akşam okul çıkışı gelir ve mutlaka izlerdim ama sam'de epey yaramazdı ama güzel kızdı;)
hatta ben en çok oradaki dondurmacı ailesi mi ne vardı onu da seviyordum....
sibel'cim evet mesajınız varda ki gibi bir dükkan olsa, tamda köşe başında, her şey ahşaptan olsa ayy hayali bile güzel...cocukluklar sanıyorum surekli degisecek cunku zaman surekli akıp geciyor sadece onemli olan galiba onlara mutlu 1 cocukluk yasatmak belki de;)
Mr.TD legoların halan duruyor mu ne güzel artık İstanbul'a geldiğinde o legolardan bir fotoda çekersin bizlere;) o legolardan yapılan pek çok parça aslında yaratcılığımızı oluşturuyordu sonra bozunca acaba şimdi ne yapsak oluyorum ben:)
şimdi herşey pil ve elektrikli...
:D
Posted by: zyn₪p | June 08, 2006 at 09:18 AM
Benim en cok aklimda kalan yigenlerimle yere serip,parca aramakdi, kirmizi ince üclü,siyah 2x2 küp,....
Tamam gidince cekerim,annem cok kuytu bir yerlere saklamadi ise.
Bu sefer IST´a geldigimde onlar olmayacak,herkes yazliklara dogru yola cikti/cikacak.Ben elden geciririm herseyi artik odamda kalan,commodere 64´i de indirip bir tozunu almak lazim.
Al sana yeni bir detay,linkci komsucugum;
http://www.lego.com/eng/create/digitaldesigner/
Ben de var mi, keh küh,HIMM?Ooo saatde gec olmus ben kacayim artik :)
Pisküwit kardesime selamlar.
Posted by: Mr TD | June 08, 2006 at 10:30 AM
Td eheuhue:) süper ya, demek epey aramışsın ki halan aklında:) ay evet bu linklerin cidden hastasıyım galiba, birde oradan oraya zıplamayı da seviyorum:D
piskuwite söylerim ama o da sana arka çıktı eheuhe:D
Posted by: zyn₪p | June 08, 2006 at 01:10 PM