Dün akşam iş çıkışında, gökyüzünde o kadar güzel bir kırmızılık vardı ki hemen çantamda bulunan fotoğraf makinesi ile bu "anı" çekmek istedim...ve aklıma o yaz geçirdiğim bayram geldi....:)))
Yıllar önce Şeker Bayramı'nın yaz mevsimine denk geldiği bir bayram, ben daha ortaokuldaydım ve arife günü Salı gününe denk geldiği için 1.5 günlük tatil ilan edilmişti; dolayısıyle 1 haftalık tatil hakları vardı tüm çalışanların...Anneannemler yazlığa nisan ayı gibi gittikleri için, bizde bayramda onların yanına gidebilmek için hazırlanmaya başlamıştık bile.... Cumartesi günü 2 araba yola çıkacaktık ve o sabah annem haşlanmış yumurtaları, yengem tatlı kurabiyelerini ve diğer yengemde dayanılmaz kekini yapmıştı ve tabiki termosta çaylar....buluşma yeri olarak saat 7 de Eskişehir yolu üzerindeki benzin istasyonu seçilmişti...
Tam Polatlı'ya yaklaştığımız da trafiğin sıkıştığını gördük, çünkü kötü bir kaza olmuştu ve yaklaşık 1.5 saate yakın arabalarda beklemek zorunda kalmıştık ve doğal olarak bizler arabalarda olmaktan fena halde sıkılmıştık ve anneme kurabiyelerden bir tane verirmisin diye sormuştum (kurabiye ve biskuviye dayanamıyorum çünkü:))), annemde dayınların araba da deyince, kuzenimle oflayıp puflamıştık, sonra birden arabanın camının tıklatıldığını görünce şaşırmış ve o yöne bakınca dayımın ellerinde kurabiyeleri görünce, yüzümde tatlı bir gülümseme belirmişti:))....
Yol açıldığında Sivrihisar'dan sonra trafik biraz olsun rahatlamıştı, çünkü biz ERdek'e gidiyorduk....Bilecik'e geldiğimizde dondurmasının meşhur olduğunu bildiğimiz için arabaları durdurup dondurma almıştık (hemde küllahta:))... [tabi bu arada annemler ve tüm büyükler oruç olduğu için yemek kısmı sadece çocuklara kalıyordu...] Bursa'ya giderken, Mezitler'den geçerken sadece yeşili seyretmiştik ve o yoldaki Maden Suyu'nda durup maden suyu içmiştik yüzümüzü buruşturarak:))...ne kadar güzel bir manzarası vardır o yolun.....ve Mezitlerden sonra İnegöl, o zamanlar İnegöl Köftecisi küçücüktü ve durup köfteleri ve yayık ayranını mideye indirirken artık dayım dayanamadı ve bu çocuklar "çekirge" gibi yaa demişti (o günden beri de kuzenlerle ne zaman bir araya gelsek hep "iyi çekirgeymişiz o zamanlar" deriz:))) ve herkes birden kahkahayı koparmıştı...İftar vakti yaklaşınca bizde Bursa'ya yaklaşmıştık bile ve Bursa'daki amcamlara uğradığımızda Rahmetli Yengem bize (yani annemlere:))) harika bir sofra hazırlamıştı.....
Orada o akşam kaldıktan sonra ertesi sabah onları da alarak bu sefer 3 araba olarak yoldaydık bile....Ve 2 saat sonra Erdek'e vardığımız da güneş tamda batmak üzereyken, işte dün akşam ki gibi bir kızıllık vardı gökyüzünde...Anneannem ve Dedem çoktan hazırlanmış bizi bekliyorlardı....
unutamadığım bayramlardan biridir....
peki ya sizin hatırladığınız en tatlı bayram hazırlığı ne zamandı?...yazmasanız bile düşünün...
kucak dolusu sevgiler....
Not: fotoğraf Küçük Hikayeler'e aitdir...
Comments