Oturduğunuz yerden hafifçe doğrulur ve size teklif edilen kahvenin nasıl olması gerektiğini (şekerli, orta veya sade) söylersiniz. Kahveniz hazırlanırken siz tatlı tatlı hayaller kurar ya da falınıza birilerinin bakması için küçük çapta bir araştırma yaparsınız:))...Zaman hızla geçer ve sicacık kahveniz karşınızda onu almanız için bekliyordur bile. Elinize aldığınızda ise çoktan dileğinizi tutmuşsunuzdur bile....Büyük bir keyifle köpüğünü hüpürdetirsiniz ve en sonunda o acı telvesinide yudumlarsınız....Artık kapatmak için sadece iki eliniz ile fincanı tutmanız ve kendinize doğru çevirerek meşhur sözü söylemeniz gerekmektedir; "Neyse halim, çıksın falım ".....
Tekrardan tatlı bir bekleyiş başlar...Bu seferde soğumasını beklersiniz, acaba içinden nasıl hikayeler çıkacak diye....soğuduğundan emin olmak için fincanın üzerine işaret parmağınızı koyarsınız ve işte beklenen an... Falınızın hikayesini anlatacak olan arkadaşınız yavaşça fincana doğru uzanır, eline alır ve tam fincanı kaldırmak isterken o da ne, fincan tabağa yapışmış, sevinseniz 1 türlü sevinmeseniz 1 türlü :)), ama ya yapışmadıysa, o zaman şimdi kahvenizin hikayesini dinleme zamanı...Karşınızdakinin ağzından dökülen sözcükleri merakla dinlersiniz ve bittiğinde başka bir kahve tadında görüşmek üzere dersiniz....
Geçen hafta sonu Aslı bize geldiğinde yeni fincanlarımla kahve ikram etmek ve sonrasında da balkonda keyif yapmak istedim.... ama kahveyi Aslı yaptı, çünkü harika kahve yapar kendisi ve tabiki fala bakmak da bana düştü, merak etmeyin hiç iyi fal bakmam, sadece tatlı tatlı gülebilmek için bakıyoruz;)...
Sonra da tabiki hikayesiyle siteye koymaya karar verdim.
Peki siz neler hissediyor ya da düşünüyorsunuz kahvenizi yudumlarken:))
kucak dolusu sevgiler....
Not: Fotoğraflar Küçük Hikayeler'e aitdir....
kopuklu orta sekerli kahveye bayilan ben, her seferinde yudumlarken bu lezzetin neden 40 yil hatiri oldugunu ve bu ayricaligi nasil hak ettigini dusunurum..
selamlar..
Posted by: bilginc | August 18, 2005 at 11:15 AM
eskiden hic icemezken simdi sade bile iciyorum. o cezvede baska kim icecekse, onun damak tadina uyan neyse bana da uyuyor ama ille de kopuklu olacak nedense.
Posted by: fethiye | August 18, 2005 at 04:51 PM
NEDİR BİR PERİHAN MAĞDEN TARZI YAZMALAR.
BİR YAZMAK İSTEDĞİNDE NEDEN YAZIYLA DEĞİL RAKAMLA YAZIYORSUN?
Posted by: ASLI | October 04, 2009 at 03:43 PM